İstanbul Kapalıçarşı'da altının gram fiyatı an itibariyle 130,62 Türk Lirasından işlem görüyor. Cumhuriyet Altını 877 liradan işelm görürken Çeyrek altın fiyatları ise 214, 72 liradan satışa sunuluyor. Altın fiyatları 2016 yılında güvenli liman olma özelliğini sürdürerek yatırımcısına yüzde 32 kazandırdı. 

Altın 2016'da yatırımcısına yüzde 32 kazandırdı

Yıl içinde  rekor üstüne rekor kıran gram altın, yatırımcısına yüzde 32 kar ettirdi 

"Altının ons fiyatında dip seviyesi olarak 1.080  doları, yükselişlerde 1.450 dolar seviyesini takip edeceğiz. Altının gram  fiyatında ise 120 lira seviyesini dip, 144 lira seviyesini zirve olarak izlemeye  devam edeceğiz" Alan Yatırım Kıdemli Analisti Öztürk: "Gram altın cephesinde  125 lira seviyelerinin aşağısı yatırımcı tarafından alım için uygun bir maliyet  bölgesi"

Altının gram fiyatı, bu yıl  yatırımcısına yüzde 32 kazanç sağladı. 

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2015'i 99,54 liradan kapatan  altının gramı, bu yılı 130,42 liradan tamamladı. Altın, yatırımcısına yüzde 32  kazandırdığı 2016'da "güvenli liman" olma özelliğini sürdürdü.

Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararı (Brexit), ABD başkanlık  seçimleri, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikaları, Çin ekonomisine dair  endişeler, piyasalarda dalgalanmaya neden olurken, yaşanan belirsizliklerin  2016'ya taşınması yatırımcıların altına yönelmesine yol açtı. Yıl boyunca rekor  üstüne rekor kıran gram altındaki bu yükseliş, Cumhuriyet altınının fiyatını 900  liraya, yarım altının fiyatını 442 liraya, çeyrek altının fiyatını ise 221 liraya  taşıdı.

Analistler, gram altında 130 ve 144 liranın önemli direnç seviyeleri,  125-120 lira seviyelerinin de destek olarak takip edileceğini belirtti.

"Yatırımcılar, fiziki altın talebinde bulunabilir"

AA Finans Analisti İslam Memiş, altının 2016'da yatırımcısının yüzünü  güldürdüğünü ve 2017 yılında da yine en çok kazandıranın altın olacağını söyledi.

Memiş, 2017 yılında altının hem gram fiyatının hem de ons fiyatının,  şubat ayından itibaren tekrar yükselişlerine kaldığı yerden devam edebileceğini  aktararak, altın fiyatlarının dip seviyelerini test etmeden, yükseliş trendine  giremeyeceğini ifade etti.

Altının ons ve gram fiyatında düşüşlerin devam edeceği öngörüsünde  bulunan Memiş, "Teknik olarak altının ons fiyatı 1.110-1.080 dolar seviyelerini  test etmeden yükseliş trendine başlamayabilir. Altının gram fiyatı ise  125-122-120 lira seviyelerini test etmeden yükseliş trendine başlamaz diye tahmin  ediyoruz." şeklinde konuştu.

Memiş, 2017 yılında jeopolitik risklerin devam edeceği, özellikle ABD,  Rusya ve Çin arasında ciddi sürtüşmeler yaşanacağı öngörüsünde bulunarak, "Bu  durumda küresel piyasa yatırımcıları güvenli liman olarak fiziki altın talebinde  bulunabilir. Fiziki altın talebi, altın fiyatlarının sağlıklı bir şekilde  güçlenmesini destekleyen faktörlerden biridir." dedi.

Dalgalanmaların biraz daha sert ve geniş bantta olabileceğine işaret  eden Memiş, bu nedenle yatırımcıların al-sat yaparak kazanç elde etmeyi çok da  tercih etmemesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugünlerde düşen altın fiyatları yatırımcısına ve yazın düğün yapacak  vatandaşlara son bir alım fırsatı veriyor. Altın fiyatlarının yükselmesi genelde  yaz aylarına denk geldiği için düğün yapacakların bu düşüş sürecini kaçırmamaları  gerekiyor. 2017'nin en çok düğün yapacakların ve altın borçlananların üzüleceği  bir yıl olacağını tahmin ediyorum. Eğer altın fiyatlarındaki yükseliş beklentimiz  gerçekleşmez, düşüş yönünde bir fiyatlama olursa altın fiyatlarındaki düşüşler  sınırlı kalabilir. Teknik olarak değerlendirdiğimizde altının ons fiyatı  1.100-1.250 dolar aralığında, altının gram fiyatı 118-128 lira aralığında  işlemler gerçekleştirebilir. Altının ons fiyatında dip seviyesi olarak 1.080  doları, yükselişlerde 1.450 dolar seviyesini takip edeceğiz. Altının gram  fiyatında ise 120 lira seviyesini dip, 144 lira seviyesini zirve olarak izlemeye  devam edeceğiz."

"125 lira seviyelerinin aşağısı yatırımcı tarafından alım için  uygun"

Alan Yatırım Kıdemli Analisti Eda Önder Öztürk de Trump dönemi ile  birlikte genişleyici maliye politikalarının devreye girecek olmasının şimdiden  ABD ekonomisine ilişkin enflasyon ve büyümede artış beklentisi yarattığını  belirterek, "ABD'de görülecek yeni yönetim ile birlikte maliye ve dış ticaret  politikasında yaşanması beklenen Radikal değişimlerin FED’in para politikasında  da yansıma bulması beklenmekte. Ancak söz konusu enflasyon ve büyüme beklentileri  şişirilmiş ve dolar cephesinde fiyatların içerisine yerleşmiş durumda." diye  konuştu.

Öztürk, piyasanın şu an dolar için pozitif, altın için negatif  senaryoyu fazlası ile fiyatladığını aktararak, Trump'ın bütçesinin onaylanması,  ilgili büyüme reformlarının gerçekleşmeme olasılığı oldukça piyasanın hiçbir  şekilde belirsizliği fiyatlamadığını ifade etti.

Bu sebeple piyasanın belirsizlik fiyatlamasını senaryoya dahil etmesi  ile birlikte özellikle 2017 ilk çeyrekte altına olan ilginin biraz daha  artacağını dile getiren Öztürk, şunları kaydetti:

"Özellikle 2017 yılı yeniden piyasalarda belirsizlik unsurunun  fazlasıyla konuşulacağı bir yıla benziyor. Bu konuda Çin’i en yakın örnek  verebiliriz. Geçtiğimiz günlerde Çin Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamaya  göre Çin büyümesinin yüzde 6,5'in aşağısına gerileyebileceği belirtildi. 2017  yılının başlarında Trump'ın ABD başkanlık koltuğuna oturacak olması sonrasında  Çin ekonomisi yine önemli ölçüde değişime uğrayacağa benziyor. Dünyanın en büyük  ekonomilerinden biri olan Çin ekonomisi 2017 yılının akıbeti en belirsiz olan  ekonomi olabilir. Trump, ABD’nin dış ticaretinde korumacı bir politika  izleyeceğini uzun süredir belirtmekte. Söz konusu korumacı duvarları örmeye de Çin ile yapılan ticarete set çekerek başlayacak gibi görünüyor."

Öztürk, Çin’in en fazla ihracat yaptığı ülkenin ABD olduğu göz önünde  bulundurulduğunda, ABD’nin dış ticarette Çin’in mukayeseli üstünlüğünü bozacak  olmasının yuanın değer kaybetmeye devam edeceği anlamına gelebileceğini  aktararak, bu paralelde ABD’ye ihracatın azalmasının Çin’in diğer pazarlara  yapacağı ticarette fiyat rekabetinin kızışacak olması kaynaklı küresel büyüme  endişelerinin altına olan talebi artıracağını söyledi.

Bununla birlikte küresel likidite koşullarından birincil derecede  etkilenen altın fiyatlarının ECB'nin parasal genişleme programından beslenmeye  devam edeceğini vurgulayan Öztürk, 2017 yılının neredeyse tamamını seçim ile  geçirecek olan Avrupa'nın ve dünya genelinde oluşacak risklerin altın fiyatlarını  destekleyen diğer unsurlar arasında yer aldığını kaydetti.

Öztürk, gram altın cephesinde ise ons altın fiyatlarındaki seyre  rağmen yurt içinde Türk lirası cinsinden varlıkların seyri kaynaklı gram altın  fiyatlarının nispeten canlılığını koruduğunu belirterek, "2017 yılı için gram  altın cephesinde 125 lira seviyelerinin aşağısı yatırımcı tarafından alım için  uygun bir maliyet bölgesi olup, 130 lira seviyesinin  üzeri uygun maliyet  bölgelerinden temin eden yatırımcılar için 'kar cebe yakışır seviyesi' olarak  düşünülebilir." şeklinde konuştu.