Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca düzenlenen "Eczacılıkta Muvazaa  ile Etkin Mücadele Çalıştayı"nın üçüncüsü bir otelde gerçekleşti. Çalıştaya,  Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz, Türk Eczacıları Birliği  Başkanı Erdoğan Çolak ve Türkiye genelindeki il sağlık müdürlüklerinde çalışan  eczacılar ile eczacı odalarının temsilcileri katıldı.

 TİTCK Başkanı Gürsöz, burada yaptığı konuşmada, muvazaanın eczanelerin  ehil olmayan kişiler tarafından işletilmesi olduğunu belirterek, "Muvazaa bizim  kronik sorunumuz, kanayan bir yaradır. 2016 yılı içerisinde bu konuya bir el  atalım istedik ve etkin bir şekilde mücadele ettik." dedi.

Türk Eczacıları Birliği (TEB) ve sahada çalışan il müdürlüklerinin  katkılarıyla yıl içerisinde muvazaa ile mücadeleye hız verdiklerini ifade eden  Gürsöz, bu kapsamda daha önce iki çalıştay yaptıklarını hatırlattı. İllerde  muvazaa değerlendirmelerini yapan eczacı odalarını ve il müdürlüklerinde çalışan  eczacıları bir araya getirdiklerini belirten Gürsöz, sahada etkinliğin artmasını  istediklerini dile getirdi.

"MÜCADELENİN ETKİNLİĞİ ARTTI"

Gürsöz, konuyu sürekli gündeme getirdikçe ve üzerine gittikçe çözüme  doğru yol aldıklarını belirterek, "Yıllardır kanayan bir yarada nihayet çözüm  ışığı belirdi, mücadelenin etkinliği arttı. Muvazaa tespiti yapılan eczane  sayılarından da açık bir şekilde görebiliyoruz." diye konuştu.

Önceki yıllara göre bu tespit sayılarının arttığını kaydeden Gürsöz,  "Türkiye genelinde yüzden fazla eczane muvazaalı olarak işletildiği gerekçesiyle  kapatıldı. Bu mücadelenin etkinliğini artırmaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz."  dedi.

TİTCK Başkanı Gürsöz, 2017 içerisinde de eczacılıkta muvazaa ile etkin  mücadelenin hız kesmeden devam edeceğini bildirdi. Muvazaa konusunun eczacılık  mesleğinin saygınlığına gölge düşüren bir husus olduğunun altını çizen Gürsöz,  "Bu mücadeleyi de sonuna kadar son muvazaalı işletilen eczane kapatılana kadar bu  mücadeleyi devam ettireceğiz." ifadesine yer verdi.

Vatandaşlara da muvazaa ile mücadele konusunda çağrıda bulunan Gürsöz,  şu değerlendirmede bulundu:

"Mevcut şu anda açık bulunan işletilen eczanelerle ilgili eğer bir  şüphe söz konusuysa eczacının bizzat görevinin başında olmadığı, eczanenin  eczacılar dışında ehil olmayan kişilerce üçüncü şahıslarca işletildiği yönünde  bir şüpheleri varsa başta illerimizde İl Sağlık Müdürlüklerimize, Valiliklerimize  merkezde de Bakanlığımıza Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna konuyu iletirlerse  gereği yapılacaktır, bundan hiç kuşkuları olmasın. Gerekli incelemeyi yaparız,  arkasından eğer bir muvazaa durumu olursa cesur ve kararlı bir şekilde üzerine  gider gerekli idari yaptırımı uygularız."

"ECZACILIK EHİL İNSANLARIN ELİNDE YAPILMALI"

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, Türkiye'de eczacılık  mesleğinin ticari bir alan, eczacının ise sadece ilacı raftan alıp veren  pozisyonda olmadığı gerçeğinin artık kamuoyu nezdinde kabul edilebilir bir  gerçeklik haline dönüştüğünü söyledi.

Eczacıların hem bir ilaç danışmanı hem bir halk sağlığı uzmanı  olduğunu ifade eden Çolak, "Halk sağlığı noktasında önemli bir merkezse  eczaneler, o zaman bu, ehil insanların elinde yapılması gereken bir iştir. Bu  bağlamda baktığımızda eczanelerin bu noktaya taşınması son derece önemlidir."  ifadesini kullandı.

Çolak, 2012 yılında ilk defa muvazaa ile ilgili yasal prosedürün  hayata geçtiğini anımsatarak, bu konuda cezai müeyyidelerin işlediği bir noktaya  gelindiğini söyledi. Çolak, "Muvazaanın Türkiye'de yapılamaması  meslektaşlarımızın mesleğine yeterince sahip çıkmasından, mesleği bir ticari alan  değil bir sağlık alanı olduğu olgusunu kavramasından geçiyor. Sağlık otoritesinin  mesleğimize ilişkin yaklaşımından geçiyor." sözlerine yer verdi.

Eczaneler ve Eczane Depoları Ruhsat Deposu Daire Başkanı Fatma Bekar  da kuruma gelen dosya sayısında azalma olduğunu gördüklerini, İstanbul İl Sağlık  Müdürlüğünce, 32 mevcut eczanenin 16'sının faaliyetten men edildiği bilgisini paylaştı.