Belki de İstanbul’un daha yaşanabilir olmasının, Anadolu’da da ekonominin canlanmasının tek yolu bu. Büyük işletmelerin, tesislerini Anadolu’ya taşıması. Dünya tüketim devi Unilever geçtiğimiz yıl açıkladığı Gebze’den Konya’ya taşınma kararını 2017’de hayata geçirecek. Gebze’deki kiralık arazide faaliyet gösteren ev ve kişisel bakım ürünleri fabrikasını, Konya’da kendisine ait arazide Algida fabrikasının yanına taşıyacak. Gebze’deki fabrikada 300 işçi çalışıyor, ancak grubun büyük volümlü üretimi nedeniyle aynı bölgede, Unilever’in yarattığı bir ekosistem var. Cam ve karton ambalaj üreticilerinin kapasitesinin tamamını da Unilever kullanıyor. CEO Mehmet Altınok, “Onlar da bizimle birlikte gelecek” derken, aslında iş olduğu zaman tersine göç etmeye pek çok kişinin sıcak baktığını da vurgulamış oluyor. Böylece 300 işçi, aileleri ve tedarikçilerle, en az 1000 kişinin Konya’ya taşınması bekleniyor. Bu fabrika, dondurma fabrikasıyla birlikte o bölgede 350 milyon Euro’luk yatırımı ifade ediyor. Bu rakamla da hızlı tüketim ürünleri alanında yapılmış en büyük yatırım olma özelliğini taşıyor. 

EKONOMİ TARİHİ 

Unilever’in önceki gün basın mensuplarıyla buluşmasına vesile olan, aslında bu konu değil. Türkiye’deki faaliyetleri 100 yılı aşan Unilever’in tarihi üzerine yazılmış ve belgelerle zenginleştirilmiş 395 sayfalık ‘Unilever Türkiye Tarihi’nin tanıtımı. Kitabı, kendisi de Unilever Türkiye ailesinin bir ferdi olan, tarihçi Gazanfer İbar hazırlamış. Kitapta, Unilever Türkiye’nin bugünlere gelmek için gösterdiği çabalar, üstesinden geldiği imkânsızlıklar, başarılar, hatta başarısızlıklar, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik tarihine de ışık tutan bir yaklaşımla ele alınıyor. 

Kitapta 12 Eylül dönemine ait ekonomik veriler de var, 1994 krizi de. Aynı döneme ait küresel gelişmeler de. Bu anlamda, aslında ekonomi tarihini merak edenler için de ilginç veriler yer alıyor. Kitapta, yeni nesillerin en çok ilgisini çekecek bölümlerden biri Unilever Türkiye’nin ürün yelpazesini genişletme çabalarının karşılaştığı engeller. Margarin üretiminden sonra doğal süreç ve planları, diğer gıda kategorilerine girmek olarak belirleyen Unilever, mayonez ve tavuk çorbası gibi ürünler üretmek için hükümetten izin istediğinde reddediliyor. Türkiye hükümetleri, Unilever’in çok uzun yıllar gıdada margarin dışında herhangi bir ürün üretmesine izin vermiyor. Türkiye’de margarin, tuvalet sabunu ve mekanik temizleme tozu (Vim) üretimleri dışında hiçbir konuda özellikle deterjan, çamaşır sabunu, mayonez, çorba gibi alanlarda 1980’li yıllara kadar izin alınamıyor. 

İLK ÜRETİLEN ÜRÜN VİM 

5 Ocak 1953’te Unilever’in ilk fabrikası olan İstanbul Bakırköy’ün açılış töreninde dönemin Unilever Başkanı Dr. Paul Rijkens, Unilever’in Türkiye ile ticari ilişkilerinin 100 yıl önce başladığını söyleyerek Türkiye tarihini 1853’e kadar götürüyor. 

1929 dünya ekonomik bunalımı sonrası Türk ekonomisi büyük oranda dışa kapandı. Bu şartlarda ithalata dayalı büyüme planları suya düşünce Vim temizleme tozunu tamamıyla yerli hammaddelerle üretilebilmesi için çalışmalar başladı. 
KİTAPTAN SATIRBAŞLARI 

1930’da bazı hammaddeler fıçılar içinde ithal edilerek, Perşembe Pazarı’nda Vim üretildi. Unilever’in üretimini Türkiye’de gerçekleştirdiği ilk ürün Vim oldu. 

1949 yılında Türkiye’ye gelen yöneticiler, Bakırköy’deki mevcut fabrikaya margarin tesisinin eklenmesi konusunda hemfikir oldular. Türkiye İş Bankası ile Unilever, 41 sene süren ortaklığa da bu dönemde imza attı. 

İş Bankası, Unilever’in Türkiye’deki gıda, deterjan ve kozmetik işlerinde de hayati önem taşıyan anahtar roller üstlendi. 

Örneğin, Omo gibi Unilever’in en önemli markalarından birini üreten Desaş ve Temsa’da Unilever’in ortaklığı yokken bu şirketlerin bir numaralı hissedarı Türkiye İş Bankası idi. 
1960’TA 50 KADIN İL İL, EV EV DOLAŞTI

Yıl 1960’ların başı. Anadolu’da pek çok şehirde otel bile yok. Ve Unilever, çoğunu kadınların oluşturduğu tüketicilerini anlamak için yaklaşık 50 kişilik kadın pazar araştırması ekibi kuruyor. Örneğin; 1961 yılı başlarında gazetelere verilen ilanla 18-25 yaş grubunda, lise mezunu, yurtiçinde seyahate engeli bulunmayan kadın elemanlar arandı. Piyasa araştırmaları şefliğine getirilen İhsan Aysu yönetimindeki ekip Türkiye’yi il il, ev ev dolaştı. Günde 200 ev tarandı. 1980’lerde Unilever, Çin pazarına yeniden giriş yaptı.

Şanghay’da eski bir sabun fabrikasına sahip Şanghay Daily Chemical Industrial Corparation’la bir ortaklık kuruldu. Ardından 2 bin ton üretim kapasiteli bir yağ fabrikasını ayağa kaldırma projesi üstlenildi. Bu projeye de Türkiye’den Reyhan Perin getirildi.

 

Esen Evran / HABER TURK