DEVA Partisi  İzmit İlçe 1. Olağan Kongresinde DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün, “DEVA Partisi Kocaeli Teşkilatımızı tebrik ediyorum. Çünkü partimiz 8 aylık bir parti ve Kocaeli Teşkilatımızda 4 aylık bir sürede büyük çaba göstererek il kongresine hazır hale getirmek herkesin başarabileceği bir şey değil. Bu çaba rekorlar kitabına girebilecek bir başarıdır. Pandemi şartları altında bu konuma gelmek çok değerli çalışmanın sonucudur. Kongrelerden sonra siyasi çalışmalara odaklanacağız. Teşkilatlarımızı seçime hazır hale getirmek adına bu kongreleri yapıyoruz” dedi.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ FAKİRLİK ÜRETİYOR"

“Türkiye’nin yeniden canlanmaya ihtiyacı var. Hepimiz bir yağmur damlası olup bu toprakları canlandırmak durumundayız. Siyasetin ülkemizde özgürlük, refah üretmesi gerekiyor Türkiye’de şu anda barış üretmek yerine kavga ve çatışma üretiliyor. Türkiye’nin ekonomisi yolsuzluk ve fakirlik üretiyor. Bununla ilgili yüz tane sebep sayabiliriz. Aslında yüz tane nedene de gerek yok, tek bir sebep sayabiliriz. Bu sebep hukuk ve adaletin yok olmasıdır. Biz bunun için yola çıktık. Hukuku ve adaleti yeniden sağlamalıyız”

"HAPSE GİRDİĞİNDE YANINDAYDIK"

Sözlerini sürdüren Ergün, “Neden iktidar partisini bıraktınız diyorlar. Çünkü onu var eden sebepler ortadan kalktı. Bu yüzden bıraktım. Hukuku ve adaleti kendi elleriyle yok eden bir durum ortaya çıktı. Bir noktadan sonra her şey değişti. Ülkeyi zenginleştirmesi gereken hareket sadece kendisini ve etrafındakileri zenginleştiren bir hale geldi. Türkiye’yi gittikçe fakirleştiren ve temiz siyaseti yok eden bu hareketin içinde durulmamalıdır. Şiir okudu diye hapse girdiğinde yanındaydık. Şimdi bir insan görüşünü bildirdi diye mahkum ediliyor. Biz bu sisteme karşı çıkıyoruz. Yanlışın karşısında olmak doğrunun yanında olmaktır” dedi.

"YOKSULLUKTAN YARARLANMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Eleştirel makale yazıyor diye bunlar suç sayılıyor. İnsanlar dış güçlerin adamı olmakla, ihanet etmekle suçlanıyorlar. Siyaset için bunlar yapılmamalı. Kimi FETÖ’cü olmakla kimi ABD uşağı olmakla suçlanıyor. Yasakçı zihniyete karşı mücadele etmek gerekiyor. Yasakçılıkla mücadele etmek için yola çıkan bir partinin kendisinin yasakçı olması kabul edilemez. Yoksullukla mücadele adamın kapısına her gün bir paket koymakla olmaz. İnsanlara iş olağanı sağlamakla olur. Yoksulluktan kurtulan özgürleşiyor, bizden kopuyor anlayışına kapıldılar. Yoksulluktan yararlanmaya çalışıyorlar. Milyonlarca insan yoksulluğu bir hayat tarzı olarak algılamaya başladı.

"BİR İNSANIN ÜSTÜNE SİSTEM İNŞA EDEMEZSİNİZ"

En çok yolsuzluğun yapıldığı ülkeler arasında anılıyoruz. Bozulmamanın garantisi toplumun kendisidir. Önce ortak akılla belirlenmiş sağlam kurallar oluşturmak gerekiyor. Kişiye bağlı sistemler olamaz. Bir saniye sonraki varlığı garanti olmayan kişilere bir ülkenin geleceği bağlanabilir mi? Bu saçma fikrin peşinden nasıl gidilebilir? Bir insanın üstüne sistem inşa edemezsiniz. Türkiye’nin yeni bir istikamete dönmesi gerekiyor. Yoksa bu ülkede insanlar bu ülkede yaşamak istemeyecekler.

"ADALET AÇIĞI GAZLA KAPATILMAZ"

Gaz bulup cari açığı kapatabiliriz ama hukuk ve adalet açıklığı gazla kapatılmaz. Şu anda devletin açıkladığı rakamlara bile güvenilemiyor. Güvenin olmadığı bir yerde ekonomik gelişim olmaz. Ekonomi sözün senet olduğu yerde gelişir. El sıkışmanın olduğu yer güvenin olduğu yerdir. Sabaha karşı Merkez Bankası Başkanını değiştirmekle olmaz. 2013 yılı sonrası ben bakanlıktan ayrılırken dolar 2 liraydı. 7 yılda 9 liraya doğru giden bir dolar var. 7 yılda ne oldu? Çünkü zihniyet değişti. İşini doğru yapan insanlar gönderildi” dedi.