DEM Parti Çayırova İlçe Örgütü Kongresi’nde konuşan Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, şunları söyledi: “Bu ülkeyi insanlarımızı daha iyi bir yere götüren bir yıl daha olmadı maalesef! Sadece dilekler ile değil, “Yeni yılımız kutlu olsun, güzellikler, iyilikler olsun” diyoruz, temennimiz bu ama temenni ile olmuyor çünkü bu ülkede insan hakları yok! Bu ülkede anayasa yok! Bu ülkede hak, hukuk, yasa ayaklar altına alınmış durumda! Bakın bu ülkede yürütme tamamen yasama ve yargıyı boyunduruğu altına almış durumda. Bu ülkede 2022 yılında istatistiklere baktık, 19 bin kişi yurt dışına gitmiş! 2023 yılında ne olmuş biliyor musunuz? Neredeyse 3 kart artmış 55 bin kişi bu ülkeden gitmiş! Nitelikli insanlarımız, bu ülkenin yönetimine itirazı olan insanlarımız gitmişler.

Kocaeli’nin, ilçelerinin hepsinin sorunları ile ilgili çok önemli çalışmalar imza atıyoruz ve ses getiriyoruz.
Öylesine bir yönetim var ki insanlarımız bu ülkeden uzaklaşmak istiyor artık. Yaşanamaz buluyorlar ama biz yine diyoruz ki; olmaz böyle! Biz bu topraklarda kalacağız, babamızın, dedemizin topraklarında kalacağız ve bu ülkenin demokratikleşmesi için, bu ülkedeki sorunların bitmesi için mücadele edeceğiz arkadaşlar. Bunun için var gücümüz ile çalışıyoruz! Sizler bize bir yetki verdiniz ve yasama alanında Meclis’te bu verdiğiniz yetki ile elimizden gelen tüm gayretle çalışıyoruz. 14 Mayıs’ta bize bu yetkiyi verdiniz, biz de Meclis’e gittik ve orada şimdi tüm gücümüz ile arkadaşlarımız ile partimiz ile büyük bir gayret ile gerek ülkenin gerek de Kocaeli’nin, ilçelerinin hepsinin sorunları ile ilgili çok önemli çalışmalar imza atıyoruz ve ses getiriyoruz.

Bu ülkenin bütçesinin nasıl tarumar edildiğini ispatladık.
Bütçe görüşmelerinde de partimiz dikkatle takip edildi ve ses getirdiğimizi gördünüz. Türkiye’nin sorunlarına yönelik oldukça önemli radikal ve çok dikkat çekici konuşmalar, çıkışlar yaptık. Bu ülkenin ana sorunları ile ilgili çok önemli vurgularda bulunduk. Bu ülkenin bütçesinin nasıl tarumar edildiğini ispatladık. İtiraz edilemeyecek bir şekilde ispatladık ne olması gerektiğini söyledik, neler yapılması gerektiğini söyledik, bu ülkede güvenliğin değil özgürlüklerin ön planda olması gerektiğini söyledik. Gasp edilen anadilde konuşma ve eğitim hakları konusunun altını kalın bir şekilde çizdik. Kimlik haklarının altını kalın bir şekilde çizdik. Gittikçe derinleşen ekonomik felakete yönelik çok önemli reçetelerimiz oldu, çözüm önerilerimiz oldu ve gerek iç politika gerekse dış politikadaki iktidarın büyük yanlışlıkları ile ilgili oldukça önemli çıkışlar yaptık. Yapılması gerekenleri söyledik. Ülkenin nasıl bir faiz sarmalına sarıldığını sert bir şekilde eleştirdik. İşte söylediklerimizde haklı çıktık, neredeyse 2 yıldır bu halkın iliğini sömüren, kur korumalı mevduat meselesine artık son vermek zorunda kaldılar. Halkı düşünmeyen, halkı gittikçe daha fakirleştiren zengini daha da zengin yapan bir sistem. Geçtiğimiz gün gördünüz, bir baba bir alışveriş merkezine gitti ve orada üçüncü kattan kendisini aşağı attı. “ 15 bin TL borcum var ödeyemiyorum, lanet olsun bu hayata, kimse beni duymuyor.” diyerek Kendini 3. Kattan aşağı attı. Büyük bir sefalet, derin bir yoksulluğun olduğu yüz binlerce milyonlarca evden sadece birisiydi bu. Ülkenin hali bu arkadaşlar. Hala bu haldeyken Meclis’te mangal partileri çeviren, yoksulun mazlumun iniltisini duymak istemeyen bir iktidar var apaçık bu halde. Biz bu yüzden canhıraş bir şekilde bu iktidarı eleştiriyoruz ve bu Meclis’i de çalıştırmak istemiyorlar.

Can Atalay milletvekili olarak seçilmiş gelmiş bu Meclis’e adamı cezaevinden çıkartmıyorlar!
İşte hepimizin takip ettiği bir kriz. Can Atalay milletvekili olarak seçilmiş gelmiş bu Meclis’e adamı cezaevinden çıkartmıyorlar! Anayasa Mahkemesi Türkiye tarihinde olmayan bir şeye imza attı, 1 değil 2 defa ihlal kararı verdi yine de çıkartmıyorlar. Tek adam rejimi “Ben varım. Ne anayasa var ne Anayasa Mahkemesi var ne mahkemeler var ne Yargıtay var. Hepsine veririm emri bitiririm işi.” Diyor, böyle bir ülkedeyiz arkadaşlar nasıl itiraz edilmez. Nasıl bu ülkenin insanları akın akın yurt dışına gitmez! Maalesef ki acı gerçek bu. Halkın oyu ile seçilmiş bir milletvekili göz göre göre cezaevinde tutuluyor, zindanlarda tutuluyor ve hürriyeti kısıtlama suçu işliyor bunu yapanlar. Hiç utanmadan Anayasa Mahkemesi’nin özgürlükçü kararlarını veren hakimlerine suç duyurusu yapıp onları da korkutmaya çalışıyorlar, bir korku rejimi oluşturmaya çalışıyorlar. Anayasal rejimi ayaklar altına almışlar bir KHK rejimi kurmuş durumdalar. KHK’lar ile Cumhurbaşkanı’nın kafasına esiyor gece yarısı bir KHK yayınlandı deniliyor. Böyle de bir ciddiyetsizlik! Bizi bypass ederek Meclis’i bypass ederek bir iş çevirmeye çalışıyorlar. Zaten bunun için Cumhurbaşkanlığı sistemi geldi.

Merhum Hasan Bitmez de bu iktidarın zulmüne karşı canhıraş bir şekilde mücadele kalbi dayanamadı!
Şu anda Millet Meclis’inde 2 vekil eksik. Birisi Can Atalay zindanda, öbürü de merhum Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez. Merhum oldu mezarda. Biri zindanda biri mezarda. İkisi de Meclis’te olabilirdi aslında. Merhum Hasan Bitmez de bu iktidarın zulmüne karşı canhıraş bir şekilde mücadele verirken genel kurul kürsüsünde iktidarın her türlü saldırısına direnirken kalbi dayanamadı ve hepinizin bildiği gibi kürsüde yere yığıldı. Söylediklerine aslında bu toplumun vicdanı katılıyordu. Hepimiz katılıyorduk. Çok dikkatli bir şekilde dinliyorduk Sayın Hasan Bitmez gerçekten doğruları söylüyordu, ikiyüzlü bir iktidarı anlatıyordu. Biz parti olarak da defalarca bu ikiyüzlülüğü anlattık. Araştırma önergeleri verdik, soru önergeleri verdik, ispat ettik. AK Parti Trabzon Vekili hakkında konuşma yaptım daha sonra gazeteciler ortaya çıkarttı; Vehbi Koç isimli bir milletvekilinin kağıt üstünde ortak olmayıp gayri resmi bir şekilde ortaklıklarını devam ettirdiklerini aslında ispatladık. Biz öncesinde de bunların ikiyüzlülüğünü ortaya sermiştik Meclis’te merhum Hasan Bitmez’in vefat etmeden önceki konuşmalarında ben ve arkadaşlarım hep bu ikiyüzlülükleri işledik ve bu zulümler iki kişinin vekillik yapmasını engelledi. Birisi zindanda kaldı, öbürü de mezara girdi arkadaşlar.

Cemal Kaşıkçı diye bir adam biliyorsunuz Suudi Arabistan Konsolosluğunda yok edildi, Erdoğan demediğini bırakmadı, ardından sırf para için bu ülke ile birliktelik ortaklık kurdular kredi aldılar.
İktidar inanılmaz kötülükler saçıyor ve bir an evvel bu AK Parti MHP Cumhur Zulüm İttifakı’nın gitmesi gerektiğini söylüyoruz çünkü zulüm üzerine bir işbirliği yapmış durumdalar. 2-3 gündür Türkiye Suudi Arabistan’daki skandalı konuşuyor! Asıl biz şunu konuşalım; siz öyle bir zulüm ittifakı yaptınız ki Cemal Kaşıkçı diye bir adam biliyorsunuz Suudi Arabistan Konsolosluğunda yok edildi, Erdoğan demediğini bırakmadı, ardından sırf para için bu ülke ile birliktelik ortaklık kurdular kredi aldılar. Ardından bu ortaklığı daha da artırmak için Suudi Arabistan’da bir futbol maçı organize ettiler. Neden? Hep para için! Para ilişkilerini güçlendirmek için! Zulüm çıkar ve suç ortaklıklarını güçlendirmek için bunu yaptılar. Yüzlerine gözlerine bulaştırdılar, ilkel bir hamasetçilik, milliyetçilik tüm sorunları örtmeye çalışan vatan, millet, bayrak naraları yaygaraları ile de işi berbat edip bıraktılar. Ne oldu? Şimdi büyük ihtimalle Suudi Arabistan bir tazminat davası açacak, tazminat davasının bedeli de hepimizin cebinden ödenecek. İşin gerçeği bu çünkü anlaşma var, anlaşmayı siz bozmuşsunuz haklı veya haksız anlaşma bozup organizasyonu bitirmişsin. Buna bir tazminat davası açılır milyon dolarlık tazminat davaları açılır halkın cebinden çıkar. Boşuna biz zulüm ittifakı suç ittifakı diyoruz!

Sinan Ateş cinayetini Meclis’te de soruyorum bana çok kızıyor MHP’liler.
Dün vefat yıl dönümüydü, Sinan Ateş cinayetini Meclis’te de soruyorum bana çok kızıyor MHP’liler. Niye 1 yıldır iddianamesi çıkmadı kardeşim diyorum! Bunun iddianamesi niye çıkmıyor? Hangi ortaklığınızı devam ettirmek için bu iddianameyi ortaya çıkartmıyorsunuz? Bir insan öldürülmüş, 22 tane zanlı cezaevinde, her bilgi elinizde, tüm görüşmeler elinizde, “Vur onu” emirleri, telefon görüşmeleri, eksiksiz elinizde bu iddianame niye davaya dönüşmüyor? Niye iddianame hazırlanmıyor? Cevap yok! Neden? Gerek MHP ile yaptıkları zulüm çıkar ve suç ortaklığı! Gerekse de Suudi Arabistan, Çin gibi ülkeler ile yaptıkları zulüm ortaklıkları, çıkar ortaklıklarını devam ettirmek için bunların ortaya çıkmasını istemiyorlar değerli arkadaşlar. Mesele bu!

Çayırova Devlet Hastanesi’nin güya temelini attılar gidip baksanız orada şimdi kargalar yuva yapmış, göletler var hiçbir şey yapılmıyor.
Meclis’te sadece ağır hak ihlalleri değil siyasi hak ihlalleri değil Kocaeli, Çayırova’daki çevre hakları, işçi hakları, iş cinayetleri, çevre kirliliği ve diğer alanlarda da önemli bir mücadele sergiliyoruz değerli arkadaşlar. Çayırova’nın önemli sorunları var. Biliyorsunuz Çayırova Devlet Hastanesi’nin güya temelini attılar gidip baksanız orada şimdi kargalar yuva yapmış, göletler var hiçbir şey yapılmıyor. Bunu defalarca bakana söylüyoruz tek kelime bize söyleyemiyorlar.

Çayırova’da iş cinayetlerini takip ediyoruz!
Çayırova’da önceki dönem vekilliğim sırasında kaç yıldır takip ettiğim önemli bir iş cinayeti vardı Akpınar Tekstil Fabrika yangını olmuştu 4 insan ölmüştü, bununla ilgili de takibimiz devam ediyor hala bize bir cevap veremiyorlar. Biz sonuna kadar fikri takipleri yapıyoruz, sonuna kadar bu haksızlıkları soruyoruz, 1-2 defa değil cevap alana kadar soruyoruz.

Derince’de Toprak Mahsulleri Ofisi’ndeki skandalı takip ediyoruz
Şu anda Derince’de Toprak Mahsulleri Ofisi’ndeki skandalı takip ediyoruz, bilirkişi raporlarını gizlemeye çalışıyorlar, onlar kaçıyor biz peşlerinden koşuyoruz, yakalıyoruz tüm bu ihlalleri ortaya çıkartıyoruz.

Çayırova’da olan olumlu veya olumsuz her olayı lütfen bana bildirin
Çayırova için de yoğun bir takip içindeyiz, kongremiz hayırlı olsun diyoruz. Çayırova’da olan olumlu veya olumsuz her olayı lütfen bana bildirin. Ben sizin vekilinizim değerli arkadaşlar ve gayret etmeye çalışan bir vekilinizim. Çayırova’daki her türlü hali, ihlali mutlaka bize bildirin. Biz Meclis kürsüsünden gündem ederek burada sizin yaşadığınız ihlalleri tüm gücümüz ile engellemeye çalışıyoruz, çalışacağız. Lütfen bu konuda hepimiz duyarlı olalım.

Önümüzde bir yerel seçim var, yerel seçimin de önemli bir aktörü olacağız
Önümüzde bir yerel seçim var, yerel seçimin önemli bir aktörü olacağız birçok il ve ilçede. Burada da önemli bir aktörü olma noktasında bir pozisyonumuz olabilir. Siyaseti yerinde takip edelim, canlı yaşayan bir siyaset tarzı ortaya koymaya çalışıyoruz. Tüm gücümüz ile gayret ediyoruz. Kongre hayırlı olsun.