İzmit, Türkiye’nin popüler hukuk adamlarını ağırladı.Muhalif kimlikleriyle bilinen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, farklı toplantılarda konuştu. Gündemlerinden “Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu” olan her iki isim, hem iktidar partisini hem de Cemaat’i yerden yere vurdu. Popüler hukukçuları, hukuk dünyasından ve STK’lardan çok sayıda davetli dinledi.

PARALEL DEVLET

Eğitim-İş Sendikası Kocaeli Şubesi tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve Demokrasi” adlı söyleşi, İzmit Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleşti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye büyük ilgi vardı. Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu ile ilgili konuşan Feyzioğlu, “Türkiye’de şu anda önemli bir operasyon oluyor. Bir kere elde yolsuzluk yapıldığına dair yenilir yutulur olmayan belgeler var. Eğer başbakanın iddia ettiği gibi paralel bir devlet varsa bunun oluşmasının sebebi bizler değiliz, bunun sorumlusu Başbakan Erdoğan’dır” dedi.

KILIÇTAN GEÇİRDİNİZ

Feyzioğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Asıl acı olan bir bakanın oğlunun gözaltına alındığını haberlerden duyması değil, Gezi olaylarında hayatını kaybeden evlatların ailelerine bir kere başsağlığı dilenmemesidir. Başbakan devletin polisiyle yurttaşı karşı karşıya getiriyor. Devletin polisi siyasi iktidarın teşvikiyle düşman gibi görülen yurttaşın gözünden vururken, ara sokaklarda Ali İsmail’i döve döve öldürürken, öğretmenlerin tayin isterken kılıçtan geçerken Türkiye’de demokrasi var mıydı? Ama ne zaman bakanların çocuklarına bir operasyon yapıldı. Yurttaş için kolunu kaldırmayan iktidar operasyonun ucu kendisine dokununca emniyeti değiştirdi.

VALİLERE HESAP SORSAYDI 

Eğer Başbakan Gezi olaylarında valilere hesap sorsaydı işte o zaman demokrat olurdu. Yurttaşın üzerine kimyasal silah kullanmaktan geri durmadılar. Öğretmenleri coptan geçirirken yürekleri sızlamadı. Gezi olaylarında 2 buçuk milyon kişi silahsız sokağa çıktı. Ama şiddetten uzak durarak çıktı, ancak Başbakan TOMA’ları gaz fişeklerini halkın üzerine saldı. Bugün iktidarın şikayeti bizim yıllardır dile getirdiğimiz cümlelerdir. Ne zamanki canı yandılar Anayasa’daki maddeleri hatırladılar. Bu samimiyetsizliği tespit edelim. Türkiye’de yargısal süreci siyaset uzun zamandır yönlendirmektedir.

DERSHANE ÇETESİ 

Dershane kavgasının arkasından iktidarın sandıktan çıkan kısmı ve sandıktan çıkmayan kısmı bir çete davası açma hazırlığına girdi. Bu hazırlık devam ederken bir sabah bakan çocuklarıyla operasyon karşı taraf eliyle başlatıldı. Operasyon başlar başlamaz emniyete ve yargıya müdahale ederek soruşturmanın gücünü kırmaya çalıştırlar. İki kanadın kanlı savaşması devam ederken savaşı izleyip taraf tutmak isteyen ve medet umanlar var.  Çözüm birleşe birleşe büyümektir. Bugün siyasi iktidar ne yapıyorsa bizler bunun tam tersini yapmalıyız. Düşünce tarzımı değiştirmek zorundayız. Demokrasinin işleyebilmesi için bir tarafta çok etkili bir sivil toplum örgütlenmesine ihtiyaç var. Öbür tarafta da tabanı kucaklayan bir siyasete ihtiyaç var”.

NAZİLER, HİTLER

Öte yandan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da Barolar Birliği’nin Wellborn Otel’deki bölge toplantısında konuştu. Kocasakal da şunları söyledi: “Hem Cemaat, hem de hükümet birbirlerinin nereye kadar gidebileceklerini biliyor. Hukuk bumerang gibidir dedik ama dinletemedik. O hukuk, bugün işte şimdi bunları vuracak. Benim valim, benim emniyet müdürüm anlayışı parti devletlerinde olur. Bunun en iyi örneği Nazilerdir, Hitler’dir. Ülkeyi bu hale getirdiler. En sonunda bunları biz savunacağız. Şimdi çıkıp çetelerden bahsediyorlar. Demek ki bizi bunca yıldır çeteler yönetmiş”.