Babasından devraldığı mesleği sürdüren iş adamı Özcan Dal, Gebze’de kurduğu tesiste ürettiği lunapark oyuncaklarını, 50'den fazla ülkeye satıyor. Özcan Dal, lunapark oyuncağı yapmanın çok riskli olduğunu belirterek, lunapark oyuncağı ve uçak yapmanın aynı tehlike sınıfında yer aldığını vurguladı. Elde ettikleri kazancın yüzde 55'ini Ar-Ge çalışmalarına ayırdıklarını kaydeden Dal, oyuncakları Alman test firması TUV onayı ve denetimlerinin ardından lunaparklara sattıklarını aktardı.  

"ANKARA GENÇLİK PARKI'NDAKİ LUNAPARK OYUNCAKLARINI BABAM YAPMIŞ"

Aile olarak lunapark sektörüne babası Baki Dal'ın 1950'li yıllarda girmesiyle başladıklarını anlatan Özcan Dal, şunları söyledi: "Babamlar 9 kardeşti. Büyük Erzincan depreminden sonra kardeşler dağıldılar. Babam Ankara Kızılay Aşevi'nde büyüdü. Henüz 8 yaşlarındayken bir maske fabrikasına demir çırağı olarak vermişler. Sanatı orada öğrenmiş. Babam çok yetenekliymiş. Ünü o kadar yayılmış ki, herkes onu bulur, iş yaptırırmış. İyi bir usta olduğu için kendi atölyesini kurup, lunaparklar için oyuncak yapmaya başlamış. Kısa sürede büyümüş ancak 27 Mayıs ihtilali nedeniyle memleketimiz Erzincan’a dönmek zorunda kalmış. 6 yıl Erzincan’da kaldıktan sonra yine Ankara’ya dönmüş. Babam çok yetenekli bir usta olduğu için kısa sürede büyümüş. Ankara Gençlik Parkı'ndaki lunapark oyuncaklarını babam yapmış. Biz 7 kardeşiz. Abimle hep okuyup hem çalışıyorduk. Ben 17 yaşındayken babam beni işin başına getirdi ve 1986'da rahmetli oldu." Dal, işleri büyütünce Gebze'de 1985 yılında ilk lunaparkı kurduklarını, Gebze'nin yanı sıra Darıca, İstanbul Viaport, Tekirdağ ve İstanbul Güneşli AVM'de lunapark hizmeti verdiklerini kaydetti. Gebze'nin Tembelova mevkisinde, 1994 yılında 10 bin metrekare alanda kurdukları tesislerde lunapark oyuncakları ürettiklerini dile getiren Dal, "Birebir 50, dolaylı olarak 100’e yakın firmaya ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 85'i ihracata dayalı. Üretimini yaptığımız 32 oyuncak çeşidimiz var. Yılda 25 büyük oyuncak, 10 tane de küçük oyuncak yapıyoruz. Hedefimiz büyüyerek devam etmek. 50'den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz" dedi.  

"BİZDE CAN GÜVENLİĞİ ÇOK ÖNEMLİDİR"

Lunapark oyuncağı üretiminin riskli ve zor olduğunu vurgulayan Dal, şöyle konuştu: "Bizde can güvenliği çok önemlidir. Bugüne kadar bizim yaptığımız hiçbir oyuncak yüzünden lunaparkta insan ölmedi çok şükür. Bir oyuncak yapmadan önce hayal kurmak lazım. Sonra tasarım ve üretim aşamasından geçer. Bilgisayarda mukavemet hesapları yapılır ve Alman inceleme kurumu olan TUV’a gönderilir. Çünkü Türkiye’de devletin bu oyuncaklarla ilgili herhangi bir standardı yok. Alman TUV inceler ve onaylar. Orada onaylanması önemli, bu sayede tüm dünyaya satabilirsiniz oyuncakları. Üretim aşamasında ve bittiğinde de kontrol edilir, boyanır, kurulur, elektrikleri ölçülür, test edilir ve satış aşamasına gelir. Güvenlik önemli, çoluk çocuklarımız biniyor. Ama ne yazık ki üreticilerde böyle bir vasıf aranmıyor. Önüne gelen lunapark oyuncağı üretiyor. Lisanslı olması lazım bu işin." Özcan Dal, geçen yıldan beri İstanbul'daki Viaport Alışveriş Merkezi'nde faaliyet gösteren lunaparkı da işlettiklerini belirterek, "Parkta SuperLoop on Top 40 metrede kendi ekseninde taklalar atıyor. Star flyer 47 metrede 60 km hızla sallandırıyor. Bouster ise 50 metre yükseklikte 140 kilometre hızla dönüyor. Bu arada parkın etrafını boydan boya dolaşacak bir roller coaster geliyor. Yapımı iki yıl sürecek, 1257 metre ile Avrupa'nın en uzunu olacak" ifadesini kullandı.