Siyasilerin önünde el pençe duran bürokratlara mı hasretiz?
Yoksa gönüllere dokunan bürokratlara mı?
Kocaeli’de siyasi çekişmeler bu sefer bölgemizde sevilen ve gönül adamı bürokratın başını yedi.
Ülkemizde siyasi çekişmelerden en çok nasibini alan şüphesiz sayıları az da olsa tarafsız bürokratlar oluyor.
Birilerinin göreve getirdiği bürokratı diğer çekişmeli siyasi partinin kademeleri yada soyadı güçlü olanların usulsüz istekleri yerine getirilmeyince birilerinin kalemini kırdırabiliyor..
Bu görevden almalarda öyle satranç hamlesi ile değil!
Bildiğin tavladaki zar hamlesi gibi çat çat..
Darıca’da bunun son kurbanı Prof. Dr. Mustafa Güneş oldu.
2018 yıldan beri Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Başhekimlik görevini yürüten Prof. Dr. Mustafa Güneş maalesef görevini bıraktığını duyurdu.
Öyle görevini kendi isteği ile falan bırakmadı.
Soyadı güçlü olanların, bazı siyasi büyüklerini algılar ile etkileyerek “sen nasıl boyun eğmezsin” söylemleri gibi..
Bizim Mustafa hocanın da Tatar Ramazan damarı tutmuş ve “ ben bu oyunu bozarım demiş”
Yani hastanelerdeki o renkli çizlerin durumu acil olanlara göre belirlendiğini birilerine hissettirmiş..
Siyasi yada soyadı güçlü olanlara göre olmadığını ele güne göstermeye çalışırken bizim Mustafa Hoca’ya bedel ödettirmişler.
Siyasetçileri ve özellikle milletvekillerini etkilemeyi başaranlar öyle kolay insan harcıyor ki; bölgemize değer katan başarılı bürokratların eşit davranmasına şans tanımıyor.
Bilim insanlarını böyle siyasi ilişkileri güçlü olanların gayeleri uğruna yem edersek vah bizim halimize!
Yaşanan bu gibi olaylara sessiz kalmayı tercih edersek onlar, kimsenin gözünün yaşına bakmayacak.
Bizlerde eşit davranan bürokratlara hasret kalacağız
Aynı zamanda şair olan Mustafa Güneş hocamın olayını kısaca özetleyen şu dörtlükle noktalamak istiyorum.
İskandinavyalılar üşüdü, Afrikalılar yandı.
Uzakdoğulular önce ben dedi.
Oysa güneş ışığını renk ayırmadan dağıttı.
Şimdilik ay tutuldu!
Biraz sabır…
