Biz 41havadis.com ailesi olarak özgür bir gazeteyiz.
Kimin yanlışı ve eksikleri var ise yazarız.
Özellikle bir kenti yönetmek için yola çıkan siyasileri...
Şimdi sanayi kuruluşları ile konut alanlarının iç içe girdiği ve sık sık hava kirliliğiyle gündeme gelen Dilovası ve kara kaderi konusuna değinelim…
Evet kara kaderi derken, sadece Kömürcüler OSB’nin vatandaşın üzerine saçtığı kömür tozlarından bahsetmiyorum…
Eylem yapan, köprülere çıkan, şarkılar besteleyen ama bahtsız bedevi gibi dertlerine bir türlü çözüm bulamayan Dilovası’ndan bahsediyorum..
Hatta seçilmişlerin sustuğu, sessiz kaldığı kentten.
Görmüyorlar...
Duymuyorlar...
Konuşmuyorlar...
Şimdi biraz geçmişe gidelim mi?..
Öyle çok uzağa değil, seçimlerden hemen öncesine..
Deyim yerindeyse seçimlerde arı gibi çalışan Hamza Şayir’in, 11 ay öncesine..
Çalışmalarında vatandaş ile iç içe olan Şayir’i çok kısa konuşalım..
Bir bakmışsınız pazarda, bir bakmışsınız ev ve esnaf ziyaretlerindeydi..
Teşkilat ziyaretleri falan derken belki de günde birkaç saat uyuyabilen biriydi.
Unutmadan en çokta kahvehane de elinde çay bardaklarıyla verdiği poz mıh gibi akıllarda.
Hatta o fotoğraflara bakınca “Vay be.. koskoca sanayici, Belediye Başkan Adayı vatandaşa çay dağıtıyor, ne kadar da mütevazi” diyesi geliyordu insanın!
Ama o film hiç öyle değilmiş…
Seçim döneminde fragmanını izlediğimiz Başkan Şayir’in, şimdilerde filmini izliyoruz..
Tabi izleyen ŞOKta!
Hani vatandaş ile iç içeydi!
Hani vatandaşın derdiyle dertleniyordu!
Ya senaryoyu yazanda sorun var!
Yada Dilovası kimsenin umurunda değil!
Kömürcüler OSB hala aynı yerinde dururken birde üstüne, eli kulağında gelmesi planlanan kimyasal tanklara Başkan Şayir’in sessiz kalması ne demek?.
O tankların, halka yaşatabileceği sıkıntılar konusunda seçilmiş başkanın tavır sergilememesi sizce de garip değil mi?
Sanırsın sessiz film oynuyor…
Bizler, o sessiz filmlerin bir kahramanı olmayacağız.
Biz susarsak, başlar susarsa, Dilovası'nda bu gidişata kim dur diyecek!!
