y.m.k @ msn.com

Şimdiye kadar olan seçimlerde genel merkezin bayisi gibi milletvekili olanlara oy veren seçmen, 2023 seçimlerinde değişecek gibi gözüküyor.

2023 seçimlerinde Gebze bölgesi, Kocaeli siyasetini nasıl şekilleneceği çok daha önemli bir durum haline geldiğini hissedebiliyoruz.

Amerikan siyasetinde kullanılan bir tabir var.

'Topal ördek' kavramı...

Şimdilerde AK Partinin Gebze bölgesindeki durumunu özetliyor gibi.

Altılı masanın CHP'sinde Nail Çiler hamlesi ile AK Parti'yi Gebze bölgesinde "topal ördek" durumuna düşürdüğü hamlesi herkesin dilinde.

Peki iktidar partisi Kocaeli’nde kazanmak için yani topal ördek olamamak için hangi isimleri seçmene sunmayı planlıyor.

Herkesin hem fikir olduğu düşünce mutlaka ama mutlaka karşı taraftan isimleri saflarına katarak milletvekili adayı olarak seçmene sunması.

Kısacası eski belediye başkanıymış, meclis üyesiymiş, partinin kademelerinde görevliymiş yerine, karşı mahalleden oy getirecek yeni yüzlere yer vermesi elzem olmuş durumda.

Bu hamlelerde bulunamaz ise, en büyük hüsranı şüphesiz Kocaeli’nin ‘batı yakası’ olan Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası ilçelerinde görecek.

Milletin geleceğine şekil verecek reçete ile deva olacak oylar her siyasi partinin karşısındaki oyu devşirecek isimlerden geçtiğini artık herkes daha iyi farkında.

Örnek vermek gerekirse; bu isimlerden biri  milliyetçi kimliği ile tanınan ama HDP'li seçmenleri bile etrafında toplayabilen merhum lider Dilovası kurucu Belediye Başkanı Ercan Dalkılıç.

Dalkılıç bu siyasi hareketi nasıl becerebiliyordu?

Cevabı şüphesiz ekibinde gizli. 

O ekip nasıl ikna edilir bilmiyorum..

Ama bildiğim şey AK Parti'nin Nail Çiler'e karşı siyaset mühendisliğini konuşturması gereken ekiplerinin olduğunu biliyorum.

Partisinin kaderi yada tabirleriyle beka meselesi denilen bu seçimlerde AK Partililer fedakarlık yapıp karşı mahallenin adamlarını ikna etme çalışmalarına başlamalı.

Aksi halde Cumhur ittifakı biraz daha geç kalırlar ise, Nail Çiler'i ikna eden Millet İttifakı bir gol daha atabilir...

****

Yoksa(!) mevcut milletvekillerinin performansına yönelik seçmende yoğun eleştiriler aldığı bu dönemde milletvekili maaşının yanı sıra kamuda yükselmek isteyenleri görmeye devam edeceğiz.

Yoksa(!) öğretmenin, okulda müdür olmak için milletvekili aday adaylığı şovunu izlemeye devam edeceğiz.

Yoksa(!) müdür olan birinin şube müdürü, ilçe müdürü gibi yükselmelerde milletvekili aday adaylığını nasıl basamak olarak kullanandıklarını göreceğiz.

Yada işadamının, gittiği her kurumda ben falanca partiden aday adayıydım diyerek siyasi bir baskıyı makamlarda kullanmak içinde olduğunu da duymaya devam edeceğiz.

En önemliside dokunulmazlık zırhı için şansını deneyenleri göreceğiz. 

Milletin vekili diye seçtiğimiz kişileri siyasi partilerin genel merkezleri bizlere sunmuyor mu?

Yani genel merkezin ilimizdeki bayileri.

Oy gücü olanların yerine Ankara’da dayısı olanları görmeye devam edeceğiz.

Çoğu bizim derdimizi bile bilmiyor.

Buna en güzel örnek Gebze il olsun diyemeyen milletvekillerimiz.

Şimdi bunlar bizim vekilimiz olabilir mi?