y.m.k @ msn.com

Birçok gazeteci bu mesleğin ne kadar zor olduğuna dair sitemleri olmuştur.

Korkmadan, çekinmeden, kim ya da kimler olduğuna gözetlemeden doğru bildiklerini yazan gazeteci sayısı bir elin parmaklarını bu kentte geçmiyor.

O yüzdendir ki, gazeteci günün birinde aleyhinde yazmak zorunda kalacağı hiçbir kamu görevlisi ya da yönetici ile sıkı fıkı olmamalıdır diye düşünüyorum.

Ama Dilovası’nda işler biraz daha değişik.

Ben gazeteciyim diyen belediyede işe girince işte bu yazının konusuda bu oluyor.

Dilovası Belediyesine fatura kesen kendisinede gazeteci diyen bir ailenin Dilovası Belediyesi ile ilişkisini sizlere sunuyorum.

İsimlerini yazmama nedenim bir tıklık sitelerinin reklamını yapmamak için.

Kocası bir haber sitesinin koltuğunda Belediyeye farklı alanlarda iş yaparken eşide Dilovası Belediyesinin basın biriminde çalışıyor.

Yani kocası çatır çatır belediyeye fatura keserken karısıda çatır çatır maaşını alıyor.

O kadar özgüvenleri tavan yapmış ki; bu ismini bile ağzıma almak istemediğim yolunda olan kadın haddini aşarak bir STK başkanı ile benim bir iftar programına katılmamı anormal görmüş.

Bunuda kocasının haber sitesinde kendi adıyla yayınlamış.

Benim takıldığım olay şu aslında.

Bu kadın sıradan bir belediye çalışanıyken bu haddi nereden buluyor?

Yani kimsin sen!

Gazeteci misin? Belediyede fotoğrafçı mı?

Aslında bu konulara girmek istemem hele bir de kadın olduğu için.

Ama altı ıslak hadsize haddini bildirmekte bir hak diye düşünüyorum.

Bu kadına bu cesareti kim veriyor? 

Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir ile başkan yardımcısı Recep Karakoç ve basından sorumlu müdür Emirhan Topçu’ya kadar hepsi bu hadsizin hareketinden sorumludur.

Beyler biliyor musunuz? bilmiyorum ama orası dingo'nun ahırı değil!

Düzeni kurmak sahip olduğunuz koltuğun size verdiği sorumluluk ile başlıyor.

Personelinize sınırlarını öğretin.

Benim radarıma giren bu ailenin belediyede ne gibi işler yaptığını da önümüzdeki günlerde yayınlamaya başlayacağım.

Ama ne yazık ki, Dilovası Belediyesi artık zıvanadan çıkmış ve kokuşmaya başlamış.

Bunu temizlemek elbette lüzum görmesi halinde Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir’in elinde.

Ayrıca Başkan Şayir’in bilgisi dahilinde geliştiğini düşünmediğim için bu olaya el atmasının elzem olduğunu rahatlık ile söyleyebiliyorum.

Umarım düşündüğüm gibidir.

Unutmadan!

Bu kadın bahsettiğim yazıyı 29 Mart Çarşamba günü saat 16:00’da yazmış.

Yani mesai saatinde!

Bu kadın kısacası işine olan sadakat borcuna aykırı davranarak ihanet etmiştir.

Şimdi sorumluları göreve davet ediyorum.