y.m.k @ msn.com

Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, mülkiyeti kimin olduğu bilinmeyen ve kentte tartışmalı makam aracını satarak büyük bir övgüyle alkışlandı.

Lüks makam aracından vazgeçmesi alkışlanabilir...

Fakat...

Lüks aracını satıp, araç kiralamasına ne demeli?

Aracın geliriyle daha ekonomik bir araç almak varken, araç kiralamanın anlamı tam olarak ne oluyor?

Şimdi gelelim yardımı nasıl yaptı? Başkan Şayir…

Okullar açılmış..

Borç harç ile vatandaşlar çocuklarına çantasını vs.. ihtiyaçlarını almış bile..

Çantasıyla okula gelen öğrencilere çanta dağıtılıyor yani.

Sonra öğrencileri tek tek sıraya dizip fotoğraflar, videolar çekiliyor..

Üzerinde Hamza Şayir’in adının da yazılı olduğu karton çantalar öğrencilere veriliyor..

Bu arada 12 bin öğrenciye verilen karton çantanın maliyetini demeden geçemiyeceğim...

Minimum 25 bin TL!!! 

Peki karton çantasız yani reklamsız yardım yapılabilir miydi?…(tasarruf için..)

Çantayı çantaya koymadan yani...

Bu sorunun cevabını kamuoyuna bırakıyorum.

Tüm bu olaylardan bihaber olan öğrencilerin elindeki çantayı görüntüleyip Dilovası Belediyesinin resmi internet sayfasında da yayınlıyorsunuz.

Hani yardımlar gizlice dağıtılırdı..

Bunu yaparken, öğrencilerin anne ve babalarından izin de almıyorsunuz.

Hadi diyelim ki bu kuralın sizin için bir önemi yok.

Dilovası’nın çözüm bekleyen onlarca sorunların olduğu yerde, kırtasiye vb. kişisel yardımlarla kamu kaynaklarını etkisiz hale getirmek sizi hiç mi rahatsız etmedi?

Sorgulanmalı...

Ama…

Dilovası Belediyesinin lüks araç satışını kırtasiye ödeneği olarak kullanmasını ‘eğitime destek’ olarak sunanlar önce ‘’o aracın’’ mazisini kamuoyu ile paylaşmalı..

O aracın, gizemli mazisini tertemiz öğrencilerin resimleri ile temizleyemezsiniz..

Elbette geleceğimizin güvencesi, çocuklar için yatırımlar yapılmalı.

Ancak kamuya açık olanlar devlet ve Hükümetin başından başlayarak, hiyerarşik düzen içinde hesap vermelidirler.

“nereden buldunuz?“ ve “nasıl sattınız? Sorusuna yanıt gelmelidir…